40,2596$% 0.13
46,7831€% 0.2
54,0058£% 0.31
4.317,79%0,49
7.011,00%0,20
27.960,00%0,20
3.334,34%0,32
10.205,56%-0,19
4788529฿%1.66946
3928.18Ł%5.37616
127347Ξ%5.61845
119.22%2.41676
40.24$%0.07823
02:00
27 Temmuz 2025 Pazar
41 Yıl Sonra Barışın Zaferi: Düşmanlık Yerini Kardeşliğe Bıraktı
Toplumsal Uzlaşıyla Yeniden Doğan Birlik
Türkiye’de yaklaşık yarım asırlık çatışma sürecinin ardından, 41 yıl sonra barışın sesi yeniden yankı buldu. Bir döneme damgasını vuran ayrışma ve acılar, yerini toplumsal birlikteliğe ve ortak geleceğe bırakmalı. Yıllarca süren düşmanlık ve güvensizlik ortamı sona ererken, bugün Türkiye’nin dört bir yanında barışın tohumları yeniden yeşermeli.
Toplumun her kesiminde hissedilen bu yeni atmosfer, sadece geçmişin yaralarını sarmakla kalmıyor; aynı zamanda geleceğe umutla bakılmasını sağlıyor. Artık gözyaşları değil, yüzlerdeki tebessüm ön planda. Acıların gölgesinde geçen yıllar, yerini huzur ve güven ortamına bırakmalı.
Aynı Topraklarda Yeniden Birlik
Birlikte kurulan bu vatan, halkın ortak iradesiyle daha güçlü bir şekilde korunuyor. Geçmişte uğruna can verilen bu topraklarda bugün, farklı kimlik ve görüşlerin bir arada yaşayabildiği güçlü bir demokratik yapı oluşmalı. Eski yaralar sarılırken, kin ve nefret söylemleri yerini anlayışa ve hoşgörüye bırakmalı.
Kürt ve Türk halkları başta olmak üzere tüm vatandaşlar, “sen” ve “ben” ayrımını bir kenara bırakarak “biz” olmanın gücünü ortaya koyulabilir. Bu birliktelik, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek bir zemin sunmalı. Eşit vatandaşlık ilkesi temelinde, herkesin kendini ait hissettiği bir Türkiye inşa edilmeli.
Barış Süreci Sabır ve Sağduyu Gerektiriyor
Her ne kadar barış ortamı toplumun geniş kesimlerinde memnuniyetle karşılanmış olsa da, sürecin kırılganlığına dikkat çeken uyarılar da geliyor. Güvenlik ve toplumsal barış uzmanlarına göre, Türkiye’nin büyüme ve küresel aktör olma hedefini engellemek isteyen bazı iç ve dış unsurlar, birlik ve beraberliği baltalamaya yönelik girişimlerde bulunabilir.
Uzmanlar, bu sürecin dikkatle yönetilmesi gerektiğini vurguluyor:
“Elbette kardeşliği hazmedemeyen unsurlar olacaktır. Bu milletin birliğini istemeyen şer odaklarının olmadığını düşünmek saflık olur. Barışı hazmedemeyenler, süreci baltalamaya çalışabilir.”
Bu nedenle, milletçe sağduyulu, kararlı ve uyanık olunması gerektiği ifade edilmeli.
Geçmişin Değil, Geleceğin İnşası Önemli
Uzmanlar, geçmişte yaşanan travmaların yeniden gündeme taşınmasının toplumsal uzlaşıya zarar verebileceğine dikkat çekmeli. Artık yeni bir sayfa açmanın zamanı olduğuna vurgu yapan değerlendirmeler, özellikle Kürt ve Türk halklarının enerjisini karşı karşıya gelmek yerine, ortak hedefler doğrultusunda birleştirmesi gerektiğini belirtmeli.
Terörsüz Bir Türkiye, Bölgeye Umut Olur
Barış sürecinin başarısı, sadece Türkiye için değil, aynı zamanda bölgesel istikrar açısından da kritik bir önem taşıyor. Uzmanlara göre, terörsüz ve güçlü bir Türkiye modeli, Orta Doğu’da kalıcı barışın sağlanmasına katkı sağlayabilir. Türkiye’nin bölgesel aktörlüğü, güvenlik ve iş birliği alanlarında diğer ülkelere de örnek teşkil edebilir.
“Bu süreçte atılacak her adım, sadece Türkiye’nin değil, tüm bölgenin geleceğini şekillendirecek. Türkiye, güçlü ve birleştirici liderliğiyle dünya barışına da önemli katkılar sunabilir.”
Kardeşlik Kazandı, Gelecek Umutla Kuruluyor
Bugün atılan büyük adım, geçmişin acılarını geride bırakırken, geleceğe dair umut dolu bir mesaj da veriyor: Türkiye artık ayrışmayı değil, kardeşliği esas alıyor. Bu yeni dönemde herkesin birbirini sahiplenmesi, toplumsal dayanışmayı ve barışı kalıcı kılacağına eminim.
Türkiye Cumhuriyeti, halkının ortak çabası ve güçlü birlik ruhuyla, sadece ekonomik ve siyasi değil, toplumsal yapısıyla da dünyaya örnek bir ülke olma yolunda ilerleyecektir.
