Art Niyetin Gizli Yüzü Kıskançlık, Kibir ve İnsaniyetin Yitimi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir gün, çırak bilge hocasına derin bir soru sordu: “Hocam, art niyet nedir?” Bilge hoca, derin bir nefes aldı ve gülümseyerek cevabını verdi: “Evlat, art niyet, arsız insanların işidir.”

Art niyetli insanlar, hatalarını örtbas etmek yerine başkalarının hatalarını ortaya çıkarmayı tercih ederler. Başkasının en ufak sürçmesini bile dedikoduya dönüştürüp yayarlar. Birinin başarısını gölgelemek için, kendi başarısızlıklarını öne sürerek başkalarını küçültmeye çalışırlar. Bu insanlar, başkalarının kişisel başarılarını kıskandıkları için, mutlaka bir kusur bulmaya odaklanırlar. Olumsuzluk ve kötümserliği adeta bir marifet gibi gösterir, insanlığını yitirmiş bir şekilde yaşamaya devam ederler. Bencil, kibirli ve kendini beğenmiş olduklarından, gerçek yüzlerini asla göstermezler; hep olmak istedikleri kişi gibi davranırlar. Aşağılık kompleksine kapılan bu insanlar, bir türlü iç huzura kavuşamaz ve sürekli başkalarının eksiklerini ararlar.

Art niyetli kişiler, insanlara karşı samimiyetsiz davranışlar sergiler. Yüzünüze karşı söyleyemedikleri olumsuz düşünceleri biriktirir ve en zayıf anınızda, ellerine geçen fırsatla, içlerindeki kin ve nefreti kusarlar. Bu insanlar, entrikalarla dolu bir yaşam sürer ve sürekli bir düzen peşinde koşarlar. Kendilerini her zaman haklı çıkarma çabası içindedirler. Ukalalıkları ise had safhadadır; her konuda en doğruyu kendilerinin bildiğine inanırlar. Bu yüzden çevrelerinde pek sevilmezler, çünkü sinsi ve içten pazarlıklı bir karaktere sahiptirler.

Bu kişilerin en belirgin özelliği yalnızlıklarıdır. Genellikle yalnızdırlar çünkü herkesle aralarına mesafe koyarlar. İnsanlardan nefret eder, toplumsal ilişkilerde sürekli sorun yaşarlar. Cahilliklerini örtbas etmek için, sahip oldukları sınırlı bilgiyi doğru olarak kabul ederler. Kendilerini zeki ve bilgili gösterme çabaları, onların cahilliklerini daha da belirgin hale getirir. Sürekli üste çıkmak için çaba gösterir, asla geri adım atmazlar. Bu nedenle, hayatlarında sürekli bir mücadele ve çatışma vardır.

Art niyetli kişilerin ilişkileri, sosyal yaşamları ve iş dünyasındaki varlıkları hep bu karakter özellikleri etrafında şekillenir. Kendi iç huzurunu bulamayan bu insanlar, başkalarını aşağıya çekerek bir tatmin hissi elde etmeye çalışırlar. Oysa hayat, paylaşmak, sevmek ve birbirine destek olmak üzerine kuruludur. Ancak art niyetliler, bu basit gerçeği kavramaktan acizdir.

Bilge hoca, çırağına bu derin öğüdü verdikten sonra sessizce yerine oturdu. Çırak, hocasının söylediklerini düşünerek hayata ve insanlara farklı bir gözle bakmaya başladı. Art niyetli insanlarla karşılaştığında, artık onların derin bir içsel boşluk yaşadıklarını, kendileriyle barışık olmadıklarını fark edecekti. Çünkü gerçek başarı ve mutluluk, başkalarını aşağıya çekerek değil, onlara el uzatarak elde edilir.

Bir sonraki yazıda bulumak üzere sağlıkla kalın

Atilla GÜNEY

Atilla GÜNEY