MEVLÂNÂ’DA ŞEB-İ ARUS (B a y r a m l a ş m a)

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ŞEB-İ ARUS, Farsça’dan Türkçe’ye “Düğün günü veya gerdek gecesi” olarak geçse de İslâm kültüründe, MEVLÂNÂ için tam bir “BAYRAMLAŞMA” hadisedir.
Hacı Bayram Veli Hazretleri bu durumu, kendi adına ve kendi ifadesiyle şöyle dile getirmektedir:
“Bayrami imdi bayrami imdi,
Bayram ederler Yâr ile şimdi,
Hamdü senalar hamdü senalar,
Yâr ile BAYRAM kıldı bu gönlüm!”
Mevlânâ Hazretleri, “Dinle Ney’den” adlı Mesnevî eserinde, Kur’an’ı Kerim’de ki Secde süresine bakarak, insanın yaratılışı ve ona ruhun verilişini bir ayrılış olarak yorumlamakta ve bunu Ney’den haber vermektedir. Ney’in inlemesini, bir bakıma ayrılış ateşi ve hasretlik ızdırabı olarak nitelendirmektedir ve kavuşmanın da ancak öldükten sonra mümkün olabileceğini vurgulamaktadır.
Ne var ki, bu kavuşma ve görüşme cismani değil Ruhani manada olabileceği görüşündeyiz. Fakat, hiç şüphesiz bu buluşmanın zevki ve heyecanı, dünyadakilerden kat be kat fazla ve üstün olacaktır. Tıpkı, Anne babanın evladına, âşıkin maşukuna kavuşması gibi…
Mevlânâ bu hadiseyi, yani Ruhun aslına dönüşünü ve kavuşmayı şöyle bir benzetme ile tarif etmektedir:
“Ey İnsan! Sen yüzbinlerin birisin; ama bütünle sen yüz binsin; kendi hâlinde kalırsan bir damlasın, ama bütüne katılırsan derya olursun.”
Mevlânâ burada, aynı zamanda İNSANLIĞA da birlik, beraberlik ve kardeşlik çağrısını bir kez daha yinelemektedir. O, ayrılık ve gayrıligin hiçbir zaman insana huzur ve mutluluk getirmeyeceği inancindadir.
Kısaca, Yâr’dan ayrılmanın ızdırabıni ve Yâr ile buluşmanın hasretligini çeken bir Ruhun, Yâr ile görüşmesini, sadece bir Şeb -i Arus töreni ile geçiştirilemiyecegi inanç ve kanaatindeyim ve’s selam.

Mehmet Köse