40,2596$% 0.13
46,7831€% 0.2
54,0058£% 0.31
4.317,79%0,49
7.011,00%0,20
27.960,00%0,20
3.334,34%0,32
10.205,56%-0,19
4788529฿%1.66946
3928.18Ł%5.37616
127347Ξ%5.61845
119.22%2.41676
40.24$%0.07823
02:00
“Şüphesiz, İman edip salih amel işleyenler için, içinde devamlı kalacakları ve nimetleri bol CENNETLER vardır. Bu, Allah’ın verdiği gerçek sözdür. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.” (Lokman,8-9)
Bazı kimseler de “Her kim İMAN ederse, önünde ve sonunda cennete görecektir” derler.
Halbuki Cenab-i Allah Kur’an’ı Kerim de şöyle buyurmaktadır:
“İnsanlar, İMTİHANDAN geçirilmeden sadece “İMAN ettik” demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar.” (Ankebut,2)
Demek ki bir kimsenin, CENNETE girebilmesi için ilk önce İMAN etmiş olması, yani MÜSLÜMAN olması; sonra da salih amel işlemesi, yani hesap gününde, sevabının günahından ağır gelmesi gerekmektedir. İşte bunlar, yani iyilik, dogruluk ve adalet, en güzel ahlak ve ameli salihlerdendir; sevabı ağır gelecek olanlar da bunlardır.
Bu konuda, Allah’u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
“Rabbinin sözü, DOGRULUK ve ADALET bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.” (En’am,115)
“Resûlüm! Kitaptan (Kur’an’dan) sana vahyedileni OKU ve NAMAZI kıl; muhakkak ki namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülüklerden alıkoyar. Ancak, Allah’ı ANMAK ve ZİKRETMEK, daha büyük
bir ibadettir.” (Ankebut,45)
Burada, hiç şüphesiz anlayarak KUR’AN okumak, NAMAZI dosdoğru kılmak ve ALLAH’I zikretmek insanın ahlakını güzellestirmekte ve aynı zamanda kötülüklerden de uzaklaştırmaktadir. Aksi taktirde, yapılan ibadetlerin hiç kimseye hiç bir faydası olmadığı gibi sevabı da yoktur. Cenab-i Allah, bunlar için şöyle buyurmaktadır: “O kimseler ki, İMAN edip NAMAZI kılarlar, ZEKATI verirler; ahirete de tam manasıyla inanırlar; işte onlar, Rableri tarafından gösterilmiş “Doğru yol” üzeredirler ve onlar KURTULUŞA erenkerdir!”
(Lokman,4-5)
“Allah’ın size verdiklerinden, Allah yolunda harcayın! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeyle atmayın! Yaptığınızı güzel yapın! Çünkü Allah, iyi, doğru ve güzel olanları sever.”
(Bakara,195)
“EY İMAN EDENLER! Allah için hakkı ayakta tutun ve adaletle şahitlik eden kimselerden olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke ve kin,sakın ola sizi adaletsizliğe sevk etmesin!”
(Maide,8)
“Allah size emaneti ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa,58)
PEYGAMBER (a.s.v) EFENDİMİZ de
“ZİNA eden, Mümin olduğu halde zine etmez.”
“Hırsız, Mümin olduğu halde çalmaz.”
“Kim kardeşine bir haksızlık yapmışsa (kul hakkı) onunla helalleşsin!” buyurmaktadır.
Görüldüğü üzere, AHLÂKIN güzelliği ve devamlılığı, ibadetlerde olduğu gibi İMANIN da gücünü ve kudretini artırmaktadır.
Bu konuda, Mehmet Akif Ersoy, daha başka bir şey söylüyor:
“NE İRFANDIR VEREN AHLAKA YÜKSEKLİK NE VİCDANDIR; FAZİLET HİSSİ İNSANDA ALLAH KORKUSUNDANDIR!”
Demek ki, Allah korkusu olmayan kimselerde sevgi, saygı, merhamet, duygu ve düşüncesi de kalmıyor.
O takdirde, kanun hakimiyetine ve emniyet gücüne güvenip sarılmaktan başka bir çaremiz kalmıyor!
Nitekim, ileri Batı ülkelerinde din, ahlâk ve Allah korkusunun yerini yasalar ve polisiye tedbirleri almıştır.
Fakat, bizde bunlar da yok maalesef!
“Hasbunallahu ve nimel vekil!..”

Siyasette Tehlikeli Üslup ve Ayrışmanın Eşiğindeki Türkiye
1
KUR’AN’DA DİN VE MEZHEP AYRIMI YOKTUR TEK VE HAK YOL İSLAM’DIR.
1051 kez okundu
2
Kin ve Nefretten Beslenen İnsanlar
934 kez okundu
3
Bir Aile Yemeğinden Geleceğe Dair Umut Yeşertmek
745 kez okundu
4
İSLAM’DA, İMAN İBADET VE AHLÂK
739 kez okundu
5
Bağcıyı Dövmek Değil, Üzüm Yemek Gerek
697 kez okundu