40,2596$% 0.13
46,7831€% 0.2
54,0058£% 0.31
4.317,79%0,49
7.011,00%0,20
27.960,00%0,20
3.334,34%0,32
10.205,56%-0,19
4788529฿%1.66946
3928.18Ł%5.37616
127347Ξ%5.61845
119.22%2.41676
40.24$%0.07823
02:00
Hırsızlık ve yolsuzluk; hukuken, ahlaken ve dinen yasaktır, kötüdür ve HARAM’DİR.
Biz burada, hırsızlık ve yolsuzluğun, İslam hukuku ve toplum ahlâkı açısından tahlil ve tetkikni yaparak, konuya açıklık getirmeye çalışacağız.
İslam’a göre, hırsızlık ve yolsuzluk haramdır. Haram oluşuna sebep, haksız ve rızasız olarak başkalarının mal, mülk ve servetini ele geçirmek, çıkar veya menfaat temin etmek, zarar ve ziyana sebebiyet vermek olarak özetlenebilir.
Genel olarak, İslam Hukukunda iki çeşit haramdan bahsedilir:
1- Aslı (Kendisi) haram olanlar.
2- Usulü (Sahip olma şekli) haram olanlar.
Harama konu olan mal ve eşyanın kendisinin yenilmesi, içilmesi, alınıp satılması yasak ve haram olanlar; domuz eti, leş, kan, içki, uyuşturucu maddeler vb. Bunların bizzat kendileri, KUR’AN-I Kerim’de Allah’u Teala tarafından yasaklanmış ve haram kılınmıştır. İnananlar için bu konular üzerinde tartışma ve münakaşa yapılamaz. çünkü hüküm, Kur’an ve Sünnetle sabittir.
Harama konu olan mal ve eşyanın kendisi yasak ve haram olmayıp onu elde etmenin ve ona sahip olmanın usul ve esasları haram ve yasak olanlar ki, hırsızlık ve yolsuzluk da bu kapsama girmektedir.
Mesela; ekmek, asli özelliği ve güzelliği itibariyle temiz ve helal bir nimettir. Ancak bunu, marketten veya fırından parasını vererek alır da yersen helaldir. Yok eğer, para vermeden, izin almadan alır yersen, bu hırsızlık olur ve harama girer.
Resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda çalışanlar, hak etmedikleri halde görev ve yetkilerini kötüye kullanarak, mal, mülk, para ve menfaat temin etmeleri de bu kapsamda değerlendirilebilir. Görevinin gereğini yapmayarak, işi ve iş yerini zarara uğratanlar veya israfa sebep olanlar da emanete ihanet etmiş olurlar ki, bu da haramdır.
Hırsızlık ve yolsuzluk yapanlar, mal sahiplerine karşı sorumludurlar. Bu da Kul Hakkı’na girer. Çalınan veya görev gasbı veya görev ihmalinden doğan çalıntı mal ve zarar-ziyan, tazmin edilip sahipleriyle helalleşmedikce kul hakkı düşmez.
Ayrıca, hırsızlık ve yolsuzluğun manevi günahı ve cezası, Allahu Teala’nın takdirinde görülecektir.
Hırsızlık ve yolsuzluğun yeri, yurdu, ırkı, dini ve milliyeti olmaz. Çalanın veya çalınan mal sahibinin Müslüman olup olmaması da Şeriat hükmünü değiştirmez. Çünkü İslam, âlem şumül evrensel bir dindir ve bütün insanlığa hitap etmekte ve Müslümanları sorumlu tutmaktadır.
Bir Yahudi ile Müslüman arasında cereyan eden hırsızlık olayı ile ilgili şöyle bir ayet de nazil olmuştur:
“Allah’ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab’ı hak ile indirdik; hainlerden taraf olma!”
“Rüşvet” konusunda, “Buhari” ve “Müslim” hadis kitaplarında, Peygamber aleyhisselam’ın bir icraatı şöyle anlatılır:
Resulullah (s.a.v), Ezid kabilesinin zekât ve sadakalarını toplamak için bir kişi görevlendirir. Verilen görevi yerine getiren memur, Peygamberimize topladıklarını verirken; “Şu sizin, şunlar da bana verilen hediyeler” der. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a.s.v) şöyle buyurur:
Ne oluyor ki, birinizi memur olarak gönderdiğimiz zaman gelip,
“Bu sizindir, şu da bana verilen hediyelerdir”diyor! Annesinin-babasının evinde oturduğu zaman kendisine neden hiç hediye verilmez ki?.. Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz haksız yere bir şey alırsa, kıyamet gününde, onu taşıyarak Allah’ın huzuruna gidecektir…” buyurmuştur.
O nedenle, rüşvet ve israfda olduğu gibi maksatlı verilen hediye, hak yeme ve hak geçirme gibi su-i istimallerin her türlüsü de verene de alana da haramdır.
Hoşça kalınız.

VİCDANIMIZIN SESİNE KULAK VERMELİYİZ
1
KUR’AN’DA DİN VE MEZHEP AYRIMI YOKTUR TEK VE HAK YOL İSLAM’DIR.
1053 kez okundu
2
Kin ve Nefretten Beslenen İnsanlar
936 kez okundu
3
Bir Aile Yemeğinden Geleceğe Dair Umut Yeşertmek
747 kez okundu
4
İSLAM’DA, İMAN İBADET VE AHLÂK
743 kez okundu
5
Bağcıyı Dövmek Değil, Üzüm Yemek Gerek
702 kez okundu