KUR’AN ve Hz. MUHAMMED (a.s.v) Allah’ın dini İSLÂM Kitab’ı KUR’AN Peygamberi Hz. MUHAMMED’DİR.

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KUR’AN ve
Hz. MUHAMMED (a.s.v)

Allah’ın dini İSLÂM
Kitab’ı KUR’AN
Peygamberi Hz. MUHAMMED’DİR.

“Allah katında yalnız ve gerçek din İSLAM’DIR.” (Al-i İmran,19)
“Kim İslam’dan başka bir din seçerse, bilsin ki kendisinden böyle bir din asla kabul edilmeyecektir ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.” (Al-i İmran,85).
“Bu Kur’an, kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak bir tek TANRI olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye, insanlara gönderilmiş ilahi bir mesajdır.” (İbrahim,52)
“Muhakkak ki o Kur’an, âlemlerin Rabbinin İndirmesidir. Resûlum! Onu Ruhu’l emin (Cebrail), uyarıcılardan olasın diye, apaçık Arap diliyle senin kalbine indirmiştir.” (Şuara,192-195).
“Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.”(Yusuf,2.Zuhruf,4).
“MUHAMMED, Allah’ın Resûlü ve Peygamberlerin sonuncusudur.”
(Ahzab,40).
“Ey Resûlum! Biz seni, alemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya,107).
“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik, fakat, insanların çoğu bunu bilmezler.”
(Sebe,38).
Buradan anlaşılan, Peygamber (a.s.v) Efendimizin sadece Arap toplumuna değil, tüm insanlığa Peygamber olarak gönderilmiştir. Kur’an dilinin Arapça olması da, Peygamber Efendimizin bir Arap olarak Arap toplumunun içinde yaşıyor olması ve halkın konuşma dilinin de Arapça olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü, tabiatıyla Kur’an’ın, okunması, anlaşılması ve yaşanabilmesi için Peygamberimizin muhatap olduğu toplumun diliyle hareket etmesi gerekmektedir. Ancak, Kur’an’ın asli özelliği ve mana bütünlüğü, Allah tarafından “Levh-i mahfuz”da muhafaza edilmektedir. O nedenle, farklı dilde konuşan her toplumun Kur’an’ı kendi dillerine tercüme ve tefsir etmelerinde herhangi bir sakınca yoktur. Hatta, bir hak ve mecburiyettir. Kur’an, bozulur veya zarar görür diye kaygılanmaya da gerek yoktur. Çünkü Cenab-i Allah, “Kur’an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu koruyacak olan da biziz.” (Hicr,9) buyurmaktadır.
Peygamberimizin ahlakı Kur’an idi! “RESÛLUM! Sen elbette yüce bir AHLÂK üzeresin.” (Kalem,4).
“Andolsun ki Resûlullah; sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikretmek isteyenler için örnek bir ahlaki modeldir” (Ahzab,21).
Peygamber Efendimizin, ” Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” demesi ve Hz. Ayşe validemizin, “Onun ahlâkı KUR’AN idi” buyurması, Peygamber Efendimizin tam bir Kur’an ahlakına sahip olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.
Onun için Peygamber Efendimizin hadis ve sünnetlerinin doğruluğu, Kur’an’ın özüne ve ruhuna uygun olmasına bağlı olduğu gerçeğini de unutmamak lazımdır.
Kaldı ki Peygamber Efendimiz (a.s.v): “Ben size dinden bir şey söylersem, biliniz ki o Kur’an’dandır, alınız ve yazınız. fakat tabii ve beşeri ilişkilerden dolayı ise almayınız ve yazmayınız. Çünkü ben de sizin gibi bir beşerim.” buyurmuştur.
Ayrıca, Peygamber Efendimiz ömrü hayatında hadislerini, Kur’an ayetleri ile karıştırılır endişesiyle hiç yazdırmamıştır. Vefatından sonra toplanarak yazılmıştır.
Hayırlı Cumalar!
Hoşça kalınız.

Mehmet Köse