YARATIKLAR ARASINDA İNSANIN YERİ ve ÖNEMİ:

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

MEVLÂNÂ Hazretleri,
“Fihi Ma Fih” (Ne Varsa İçindedir) adlı eserinde,
üç çeşit yaratıktan bahsetmektedir;
MELEKLER-HAYVANLAR ve İNSANLAR.
MELEKLER: Bunlar sırf akıldır; ibadet, kulluk ve zikir yaratılışlarında vardır. Onların besini ve yiyecekleri bunlardır ve bunlarla yaşarlar. Nefs, şehvet ve dünyalık işlerle ilgileri yoktur.; Görev ve sorumlulukları; Allah’ı zikir, O’na kulluk ve O’na ibadet etmektir.
HAYVANLAR: Bunlar sırf şehvettir;
iç güdülerinin emrinde çalışırlar. Kötülükten kendilerini alıkoyan akıl ve iradeleri yoktur.
Kendilerine görev ve sorumluluk da yüklenmemiştır.
İNSANLAR: Akıl, nefs ve şehvetten ibarettir.
Üzerlerine görev ve sorumluluk yüklenmiştir.
Yarısı melek (Akıl), yarısı hayvan (Şehvet), yarısı nefs’ten (iç güdü) ibarettir.
İşte bunlar, dünya hayatının mücadelesi ve kulun imtihanıdır.
Sonuçta, aklı şehvetine galip gelen kimse, meleklerden yüksek; şehveti aklına galip gelen kimse de hayvanlardan da aşağıdadır (Esfele safilin).
Bu konu ile ilgili olarak;
Cenab-i Allah, Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: (Tin suresi, 4-6)
“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
Fakat o, nefsine uydu ve hayvanlardan da aşağıya düştü. Ancak, İman edip Salih amel işleyenler için cenneti onlara musahhar kıldık.”
Öyle anlaşılıyor ki İNSAN;
aklı ve aklının derecesi ile önem ve değer kazanmaktadır;
Allah’ın kendisine verdiği üstün aklı ve özgür iradeyi, yerli yerince kullandığı takdirde,
“Eşref-i mahlukat” derecesine yükselmekte;
aksi takdirde, akılsız ve iradesiz olanlardan da aşağıya (Esfele safilin) inebilmektedir.
Herkesin bildiği bir hakikat vardır;
“İSLÂM, akıl ve mantık dinidir;
aklı olmayanın dini de yoktur.”
A.Einstein (Ayıştayın)’in dediği gibi,
“Dinsiz akıl kör,
Akılsız din topaldır.”

Mehmet Köse