40,0626$% -0.01
47,2091€% 0.33
54,7141£% 0.46
4.272,04%0,14
6.961,00%0,14
27.761,00%0,15
3.318,86%0,17
10.167,26%1,69
฿%
Ł%
Ξ%
%
$%
Anne Sevgisi, aşkların en büyüğü ve en güzelidir. Çünkü bu sevgi, Allah vergisidir ve yaratılıştan gelen bir haktır.
Cenabı Hak, kâinatı ve kâinattaki canlıları yaratırken, hamuruna sevgi ve merhamet mayası katmıştır. Yarattıktan sonra da eseriyle iftihar etmiştir. Hiç şüphesiz en büyük eseri de en güzel biçimde yarattığı ve adına da “Âdem(İnsan)” denilen “Eşref-i mahlukattır.”
Dünyada eserini sevmeyen, onunla gurur duymayan hiçbir canlı varlık yoktur.
Nasıl ki el emeği, göz nuru, alın teri ile yoğrulmuş özgün eserler, sahibine hoş ve güzel gelirse, Allah için yaratıklar, Anne için de evlatlar öylesi hoş, güzel ve sevimlidir. Çünkü o Anne, (Allah’ın izniyle) yavrusunu dünyaya getirmiştir (Dolaylı da olsa yavru onun eseridir). Eseriyle nasıl gurur duymasın, nasıl sevinip coşmasın. Çünkü, ilahi şefkat ve merhamet iksiri Yaratandan ona sirayet etmiştir; ondan da yavruya geçmiştir. Bu yüzden, ANNE SEVGİSİ yerine “ANNE AŞKI” demek daha doğru olacaktır.
Zira aşk, sevginin belli bir noktaya odaklanmış ve yoğunlaşmış halidir ve devamlıdır. Anne için çocuk, insan varlığının ve neslinin devamına atılan bir imzadır; insanlığa sunulan bir emanettir. Anne için çocuk, çocuk için anne can suyu gibidir; hatta “Annenin ter kokusu çocuğa, çocuğunki de Anneye cennet kokusu gibidir” derler ve öyledir de…
Kur’an’ı Kerim’de, Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, anne-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ÖF bile deme; onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle! Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kol kanat ger ve: “Rabbim! küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara rahmet ve merhamet eyle, diye dua et!”
(İsra,23-24)
Peygamber (a.s.v) Efendimiz de ANNELERİN kadri kıymetini şöyle dile getirmektedir:
“Cennet ANNELERİN ayağı altındadır.”
Yani, cennete girmek isteyenler, mutlaka annelerinin rızasını kazanmalı ve asla gönüllerini kırmamalıdır.
Gerçi Annelerin gönülleri kırılsa da anne yüreğidir fazla dayanamaz ve hemen affedici oluverir! Onun içindir ki Peygamberimiz, “Annelerin bedduası kabul olmaz” buyurmaktadır.
Atalarımız da, “Anne gibi Yâr, Vatan gibi diyar olmaz!” demişlerdir.
Bu cümleden olarak; bütün kadınlarımızın ANNELER GÜNÜ’NÜ canı gönülden kutlar, hayatta olanlara sağlık, huzur ve mutluluklar; ahirete irtihal edenlere de Cenabı Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyorum.
İsterseniz sözümüzü Merhum Neşet Ertaş’ın bir deyişi ile tamamlayalım:
“İki büyük nimetim var
Biri Anam biri Yarim,
İkisine de hürmetim var
Biri Anam biri Yârim!
Ana deyip de geçilmez
O Yâr Anadan seçilmez,
İkisine de kıymat biçilmez
Biri ANAM biri YÂRİM!..”
6 Asırlık Gelenek Yıldırım’da Yaşatılıyor.